Bana gelenlerden…
Bir adam kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek al?r.
Neden sonra, yapt?klar?ndan pi?man olur ve hiç olmazsa iyi bir ?ey
yapm?? olmak için bunu Hac? Bektas Veli’nin dergâh?na kurban olarak
ba???lamak ister.
O zamanlar dergâhlar ayni zamanda a?evi i?levi görüyordu. Durumu Hac?
Bektas Veli’ye anlat?r ve Hac? Bektas Veli ‘helal de?ildir’ diye bu
kurban? geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâh?na gider ve ayni
durumu Mevlana’ya anlat?r .Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder.
Adam ayni ?eyi Hac? Bektas Veli’ye de anlatt???n? ama onun bunu kabul
etmemi? oldu?unu söyler ve Mevlana’ya bunun sebebini sorar.
Mevlana söyle der:
– Biz bir karga isek Hac? Bektas Veli bir ?ahin gibidir. Öyle her
le?e konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul
etmeyebilir. Adam ü?enmez kalkar Hac? Bektas dergâh?’na gider ve Hac?
Bektas Veli’ye, Mevlana’n?n kurban? kabul etti?ini söyleyip bunun
sebebini bir de Hac? Bektas Veli’ye sorar.
Hac? Bektas da söyle der:
– Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’n?n gönlü okyanus
gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun
engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolay? o senin hediyeni kabul
etmi?tir.”
Böylesi tevazu ve incelikle, birbirlerini yermek yerine yüceltebilmeyi
becerebilen bir insan olmam?z dile?iyle…
